Homefront’tan Red Faction serisine kadar pek çok video oyunu bir devrim duygusu yakalamaya çalışır. Bu oyunların aksine Road 96, toplumu tasvir etme konusunda harika bir iş çıkaran nadir bir yapım. PC ve Nintendo Switch’ten sonra 14 Nisan’da konsollara da çıkış yapan bu oyuna gelin yakından bakalım.
Road 96, 1996’da kurgusal bir ülke olan ve totoliter rejimle yönetilen Petria’da geçiyor. Otoriter rejim, protestolara ve bir grup özgürlük savaşçısının perde arkası entrikalarına rağmen iktidara tutunuyor, aynı zamanda bir salgın hastalık da ülkeyi ele geçirmiş, gençlerin ülkeyi terk etme salgını. Bizim de sınıra, yani özgürlüğümüze ulaşmaya çalıştığımız hikayemiz tam da burada başlıyor.
Road 96 İncelemesi: Bir Özgürlük Mücadelesi
Oyunun kendisi, sınıra kadar prosedürel olarak oluşturulmuş farklı yolculuklara bölünmüş durumda. Oyuncunun seyahatlerinde, karakterinin sağlık çubuğuna ve yolculuk boyunca ellerine alabilecekleri para miktarına ve ayrıca yol boyunca hayati becerileri ve eşyaları toplaması gerek. Oyuncu, otostoptan taksi kiralamaya kadar nasıl seyahat etmek istediğine dair bir seçeneğe sahip olacak ve her yolculuktan sonra Petria ve mücadeleleri hakkında daha fazla bilgi edinebilecekleri rastgele bir olayla karşılaşacak.
Bu mekanik, Road 96‘yı The Oregon Trail ile Jack Kerouac’ın On The Road’u gibi Beat edebiyatı arasında bir geçiş olarak benzersiz bir konumda bırakmış diyebilirim. Çeşitli gençler kendilerini hayatlarının önceki yapılarından uzaklaştırıp kısa bir an için hem bir özgürlük anı hem de gelecek için bir umut bulmaya çalıştıkları için oyun tamamen yolculuğun kendisiyle ilgili. Road 96, bu genç isyan duygusunu son derece iyi bir şekilde özetliyor ve yol boyunca diğer olası kaçaklarla tanışmak, oyuncunun çok daha geniş bir hareketin parçası gibi hissetmesine yardımcı oluyor.
Road 96’nın prosedürel olarak oluşturulmuş yapısı bu konuda gerçekten yardımcı oluyor. Oyuncu, kendileri için köşede ne olduğunu ve hangi olayların ortaya çıkmak üzere olduğunu asla bilemiyor, bu da oyunu heyecanlı ve bazen tehlikeli hissettiriyor. Belki de oyuncu bir kamp alanına gidecek ve bir gençle geleceğin parlak umutları hakkında konuşacak ya da belki de arabasının bagajında çok açık bir şekilde birisi yer alan bir şoförle taksi yolculuğuna çıkacak.
Road 96‘nın dünyasını sağlamlaştırmaya gerçekten yardımcı olan şey, bu oynanamaz karakterlerin hikayeleri olmuş. Oyun boyunca farklı yolculuklarda yeniden ortaya çıkacak ve oyuncunun içinde yaşadığı totaliter devletin gerçekliğini, onu desteklemeye yardım edenleri ve ona karşı savaşanları keşfetmesine yardımcı olacak bir dizi figür var. Devlet televizyonu muhabiri Sonya’nın hiciv açısından ve suç ikilisi Stan ve Mitch’in gülünç komedisinden, yürekten, iyi kalpli devrimci John’a ve diğer genç Zoe’nin yolculuğuna kadar burada da büyük bir çeşitlilik mevcut.
Road 96 İnceleme Sonucu
Yukarıda bahsettiğim olay, Road 96’nın en iyi olduğu anlar ve oyuncuya bu tuhaf karakterlerle etkileşime girerken dünyanın festivaller ve moteller gibi küçük alanlarını keşfetme şansı veriyor. Biraz karışık olan daha bombastik anlar da mevcut. Her yolculuğun son bölümleri, oyuncu sınırı geçmeye çalıştığında, son derece iyi çalışan ve zevkli anlara sahip ancak yol boyunca bazı kısımlar, örneğin yüksek hızlı kovalamacalara katılmak gibi çok daha az zevkli anlarda yaşayabiliyorsunuz.
Neyse ki bu anlar çok az ve genel olarak Road 96 harika bir yapım. Çizgi film tarzı grafikleri, abartılı karakter modelleri, yolculuğa çıkma fikrinden yararlanan çeşitli yerler ve Firewatch’ı akla getiren doğal bölümler ile oyunun izlemesi kesinlikle çok keyifli. Bu arada, oyunu ilerleten ve oyuncuya ses koleksiyonlarına eklemek için yol boyunca kasetleri toplama fırsatı veren harika oyun müzikleri de mevcut.
Bu nedenle, Road 96 inanılmaz. Geçen yıl PC ve Switch için piyasaya sürüldüğünde bağımsız bir hit oldu ve bu başarı kolayca diğer ev konsolu platformlarına dönüştü. Bu, kesinlikle keşfetmeye değer, büyüleyici, zorlayıcı ve son derece tekrar oynanabilir bir deneyim. İster PC ister konsollarda olsun bu oyunu kendiniz deneyimlemenizi tavsiye ediyorum.
