Turkmmo okuyucularının dikkatine! Makale içeriğinde bulunan her türlü içeriğin ruh sağlığınızı bozmayarak yüzünüzde tebessümler yaratacağının garantisini veriyorum. Dersem çok mu iddialı olurum? Her neyse, bugün sizleri biraz gülümsetebilmek, eğlendirebilmek için bizce komik sizce ne olacağını bilmediğimiz bir makale ile karşınızdayız. Bakalım sevdiğiniz League of Legends karakterlerinizin bebeklikleri nasıl geçmiş, nasıl çocuklarmış hep beraber görelim.
Cerengül: Annesini doğduğu günden beri sinir krizlerine sokmuş, yaramazlık seviyesini abartıp yeteneklerini ailesi üzerinde denemeye kalkan bir deli. Annie, henüz 2 yaşına gelmeden ağzında emziğiyle etrafa öfke saçan bir çocuktu. Ne yazık sevgili annesi ve babası onu zapt edemiyor ormana gitmek konusundaki ısrarını durduramıyorlardı. Çok severdi bizim güzel kızımız ayıcıkları, Petito’nun üzerinde gördüğü o sevimli ayıyı düşleyerek geçmişti tüm çocukluğu. Ormanda gördüğü bu sevimli ayıcığı almak için verdiği mücadele ise oldukça haklıydı. Tibbers onun geçliğini bir anda değiştirecek, League of Legends’ın en ünlü şampiyonlarından biri yapacaktı. Nereden bilecekti her şeyin bu denli çabuk gelişeceğini. Kafasındaki kırmızı kurdelesine bakmadan şampiyonlar arasında en birinci o oluyordu, durduramıyordu kendini. O sarışın şirret kız, ayıcığı ile muhteşem bir savaşçıya dönüşüverdi. Bir zamanlar inatçılığı yüzünden annesi ve babasına kök söktüren Annie artık diğer şampiyonlara kök söktürüyor. Ah Annie tüm hikayen o ayıcık sevdası yüzünden başlamamış mıydı zaten? Babalarımızın gençlik yıllarında Orhan Baba diye, Müslüm Baba diye adlandırdıkları kahramanlardan bir farkı yoktu Tibbers’ın. O da Baba idi, o da dost idi, o da kahraman idi…
Samet (AvciLap) : Elindeki peluşla artistlik yapan velet, kastığı zaman illallah dedirtir.
Cerengül: Ah Ashe diyet yapacağım diye ömrünü tükettin be kızım. Siz bilmezsiniz henüz 10 yaşlarında iken kaslı bir vücuda sahip olmak için formunu korumaya çalışan bir kızdı bu Ashe. Mahallede gördüğü yağız delikanlıya aşıktı o yıllarda. Yağız delikanlı ne bilecekti Ashe bir gün ünlü bir şampiyon olacak herkesin dilinde Ashe diye dolaşacak. Annesi de böyleydi bunun, savaş savaş ne oldu sonra? Ashe annesiz kaldı ve bu acımasız dünyada ayakta kalmaya çalışıyordu. İyiliklerin prensesi , kötülüğün düşmanı oluvermişti bir anda. Adeta bir Türkan Şoray yaratarak kendinden, şampiyonlar arasında en ünlü okçulardan biri oldu. Ah Ashe Ah…
Samet (AvciLap) : Diyet miyet, yapmış gayette iyi olmuş hatun kişi. Kim o yağız delüğanlı ? Ezreal mı yoksa ?
Cerengül: Bir kadının başına gelebilecek en kötü şey güzelliğinin elinden almasıdır sanıyorum… Cassiopeia hikayesi en acıklı karakterlerimizden biri olarak görülse de bazılarımız tarafından iyi olmuş oh denilen karakterlerimizden biri. Erkekleri baştan çıkaran, yılan gözlerinin arkasında hiç bir zaman bir melek yatmayan, yüreğinin ekmeğini yediğini söyleyip de yiyemeyen bir şampiyonumuz Cassiopeia. Çocukluğunda ani bir değişiklik ile yılana dönüşen bu şampiyonumuz görenleri “montajdır yea” dedirten türden. Cassiopeia’ya Demet Akalın’dan bir şarkı armağan ediyorum:
Sığındığım liman sarıldığım yılan bi baş belası
Sen her gördüğümde acıyarak baktığım
Ve ağıtlarla arkamda bıraktığım
Hayatımın en büyük hatasısın sen
Samet (AvciLap) : O değilde şarkı iyiymiş.
Cerengül: Bebek yüzlü müthiş savaşçımız Garen. Aman da aman tüm kızlar tarafından “Seni Anan Benim için Doğurmuş” şarkısı ile anılan yakışıklı şampiyonumuz Garen, diğer şampiyonları kıskandıracak muhteşem yeteneklere sahip. Küçük yaşlarda annesi tarafından dışarı çıktığı dakika da 100 kez aranan, süt kuzusu bir çocuktu Garen. Annesi her günde diğer kadınlara oğlunun kasları ile hava atan bir kadındı, nur içinde yatsın. Söyleyecek çok fazla da bir şey yok açıkçası, sana da Ebru Gündeş imzalı Yakışıklı şarkısını armağan ediyorum:
Hem sempatik hem yakışıklı
Doğrusu çok mert bir delikanlı
Samet (AvciLap) : O kadar demiri ben giyeyim bende yağuşuhlu ve delüğanlı olurum (olamadı)
Cerengül: Küçükken gözlerinin içine bakmaya kıyamadığınız, yanaklarını sıkmaya doyamadığınız baldan tatlı Gragas şimdilerde şişko mu şişko vücuduyla bizleri korkutuyor. Küçükken sapsarı bir çocuk olan Gragas babasının biralarını gizli gizli kaçırıp içen yaramazın tekiydi. O zamanlarda başlayan BEN SARHOŞ OLMAM cümlesi tam tamına Gragas’a ait. Adnan Şenses şarkılarının kulağına fısıldandığı, rakı sofralarında meze tabaklarının yanında uyuduğu bu şampiyonumuz tam bir alkolik. Ama baksanıza ablası çok tatlı değil mi? Saçı sakalı aman da aman sevsinler seni. Sana armağanım:
http://www.turkmmo.com/portal/upload/images/resimler-53e893b4de2af53e893b4de2ef.png
Samet (AvciLap) : Bizim İzmir Belediyesi bunlardan dikse sağa sola nasıl olur acaba. Hem diyosunuz bitki yararlı, hemde çocuğa suç buluyorsun. GDO’nun geldiği son nokta, Zyra.